29 Ocak 2018 Pazartesi

"Sadece Diktatör" oyununu yasaklayan kim mi?













Kadıköy Tiyatrolar Platformu "Sadece Diktatör" oyununun yasaklanmasını protesto için herkese çağrı yapmıştı.  Bugün saat 20.30'da Datça ilçemizin Datça ve Betçe yakalarında Datça Kültür Sanat Dayanışması'nın çağrısıyla toplanan yurttaşlar, oyunun metnini sırayla okudular, böylece diktatörün kimliğinin de su yüzüne çıkmasına katkıda bulundular.




Aşağıda okunan oyun metninden bir kaç pasaj okuyucunun da fikir sahibi olmasına yeterli gözüküyor.

"Ailem orta gelirli bile değil. Şehrin fakir fukarasının bol olduğu bir semtte yaşıyoruz. Ben kendimi bildim bileli öyle... Dünya büyükse bile bize büyük değil... Bizim dünyamız şuradan şuraya. (Bir an şaşkınlıkla, etrafına bakıyor gibi.) Tüm semti doldururum biliyor musun ben bu saraya... (Hesap eder gibi.) Sığar hepsi. (Kendi kendine gülüp kafa sallayarak. Bir süre.) Neyse, çıkmaya korkuyoruz mahalleden dışarı. O zamanlar öyle. Bir yere gidiyoruz, bir akraba ziyaretine mesela, sonra babamızın dibi, anamızın eteğinde koştura koştura eve dönüyoruz. Ben anca politikaya atılıncaişte o zaman, farklı farklı insanlarla bir araya gelmeye başladım. Yani farklı dediysem o kadar da farklı değil tabii. Mahallenin insanı dışında insanlarla... Ondan önce tanıdıklar belli, yürüdüğün yol belli. Hep aynı çevre. Bir gün, hiç unutmuyorum bu alışveriş merkezleri yeni yeni yapılıyor o zaman, büyük bir otele konuğuz, partinin gençleri olarak parti başkanımızın verdiği bir yemeğe katılacağız. Cebimde para yok. Tek bir otobüs biletim var, otele gitmeye çalışıyorum. Otobüs biraz uzak bir yerden geçiyor. Bindim, indim, neyse gerisini yürüyeceğim."

"Ben basit şeyler istiyorum hayattan. Ölçülebilir şeyler. Bu hayatta karşılığı olan dokunulabilir şeyler istiyorum. Cirolar, arabalar, saraylar, böyle şeyler işte, bunlar kudret verir. Tadılabilir şeyler istiyorum, mesela kan. (Bir hezeyan halinde.) Benim için ölebilecek insanlar, bir kurban gibi benim için kendini korkmadan feda edebilecek insanlar istiyorum. (Neredeyse cinsel bir haz duyuyor gibi, gözleri dönerek.) Adanmanın en yüksek hali değil mi bu? Bana adanmanı istiyorum veya karşımdaysan yok olup gitmeni. Kitabi bilgilerin var, hayat tecrüben yok. Alttan gelen bir adamın ne kadar hazırlıklı olduğunu, hayatın gerçeklerinin ne kadar farkında olduğunu anlamıyorsun, öfkeyi sözcüklerle tatmin etmeye çalışmasını da. Büyülü sözcükler. İman gibi mesela, vatan gibi..."

"ense dünyayı avucumun içine almış gibi hissederim kendimi. Parmağımı koyduğum yere adamlarımı sevkedebilirim... (Bir oyuncak asker kaldırır havaya.)Onlar benim adamlarım. (Arkasındaki koltuğa bırakır kendini, biraz yorulmuş gibidir.) Yine de insanlar sorun çıkarır. (Eliyle pencereyi işaret ederekSonra kâğıtları göstererek.Onun için bunca nota, bunca yasağa, yasaya, yasaya, yasaya ihtiyacım var. (Elleriyle kâğıtları karıştırarak, son derece gergin.) İçlerinde neler yok ki... Hepsini planladım... (Kaldırdığı kâğıtların altından bir sigara paketi düşer. Seyirciye bakar, paketi alır.) Geçen gün kaptım birinin üst cebinden. Gelmiş"

24 Ocak 2018 Çarşamba

Döğüşelim Barış İçin/ Can Yücel



Soğuk harp bîttî
Sıcak savaşlar başladı
Memleketîm de bîr îçsavaş halînde
Memleketîm bîr îçkanamada
Mezralar yanıyor
Köyler yanıyor
îçîm yanıyor
Çocuklar ağlıyor
Analar ağlıyor
Anamız ağlıyor
îçerde onbîn aç
Dışarda yüzbînlerce çıplak
Barış îçîn döğüşelîm
Döğüşelîm barış îçîn


Can Yücel

13 Ocak 2018 Cumartesi

Yılmaz Onay Yıldızlar Yoldaşın Olsun...

Bugün saat 14.00'te Bodrum Gündoğan ebedi istiragahatında, sanatçı ve sosyalist yaşamını bütünleştirmiş Yılmaz Onay'ı uğurlamak için  ailesi,onu seven dostları, sanatçılar, devrimci yoldaşları buluştu.


Datça Kültür Sanat Dayanışması olarak bizler de onu uğurlamak için oradaydık.

Dini tören yapılmadan doğrudan toprağa kavuşacağı Gündoğan mezarlığına getirildi cenazesi.

Onu uğurlarken ilk sözü sosyalist yoldaşı Haluk Ortaç aldı:

"60 yılı aşan sanat ve mücadele yaşamında hiç yılmadı. Özellikle tiyatro anlayışını, sınıf mücadelesini temel alan dünya görüşüyle bütünleştirerek, epik tiyatro ekolünü Türkiye'ye taşıdı.

Yılmaz Onay barışçıydı, sanatçıydı, partili bir komünistti.

Selam olsun Türkiye'nin ve dünyanın aydınlık geleceğine.

Daha sonra söz alan dostu Yeşim:
" Yılmaz onay sosyalist dünya görüşüne sahip, politik duruşu olan bir sanatçı, gerçek bir aydındı.
Yılmaz Onay için gerçekçilik, sadece estetik bir kategori değildi. Hayata dair bir tutumdu.
Seni hep hatırlayacağız Yılmaz ağbi, yıldızlar yoldaşın olsun.

Datça Kültür Sanat Dayanışması temsilcisi olarak söz alan İbrahim Çiftçioğlu:
" Halkımızın güzel evlatları, böylesine anlamlı günde Datça'nın kültür ve sanat insanları, devrimcileri adına Yılmaz Onay'ı uğurlarken saygılarımızı sunarız.
Estiğimiz dağlarda, bayırlarda, yağdığımız topraklarda, grevler yaptığımız fabrika önlerinde, direndiğimiz üniversite koridorlarında, insan ruhunun olduğu her yerde, devrimcilerin sanatçıların mutlak surette izi olacak.
Yılmaz Onay'ın da elbette ruhsal şekillenmemizde katkısı olacak.
Yaşasın sonsuza kadar, toprağı bol olsun...

10 Ocak 2018 Çarşamba

Sanatçı Yılmaz Onay'ı Işıklara uğurluyoruz


Yaşadığımız coğrafyanın edebiyat ve tiyatro yazarlarından  Yılmaz Onay  yaşamakta olduğu Bodrum'da hayatını kaybetti.
Vasiyeti üzerine, dini tören yapılmadan 13 Ocak'ta oğlu Gökhan Onay, eşi Yurdanur Onay ve  dostlarının katılımıyla Gündoğan Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
Datça Kültür Sanat Dayanışması olarak o ışıklara uğurlanırken yanında olmayı istedik.  
13 Ocak Cumartesi günü saat 9.00'da Datça'dan hareket ederek Bodrum-Gündoğan'da olacağız. 
16 kişilik bir araçla gidiş geliş 25.- TL ücret karşılığında yolculuğu yapacağız.
Sanatçı ve mücadele insanına vefa borcumuz olarak katılmak isteyen DKSD'lilerin 12 Ocak Cuma günü saat 12.00'ye kadar 0 542 432 19 43 no'lu telefona, İbrahim Çiftçioğlu'na bildirmeleri gerekiyor.

 Yılmaz Onay'ın hayat serüveni

Oyuncu olarak tiyatroya başlayan Yılmaz Onay, ilk sahne deneyimlerini öğrencilik yıllarında İTÜ Tiyatrosu, Genç Oyuncular gibi topluluklarda kazandı. Onay, bir dönem Ankara Deneme Sahnesi'nde çalışıp, ilgi alanını oyunculuktan yönetmenliğe çevirdi. Yılmaz Onay, ardından Ankara Sanat Tiyatrosu'nda yönetmenlik yaptı. Çağdaş Sahne'nin kurulmasında yer alan Onay, sahneleme çalışmalarını yurt dışında da Hollanda ve Almanya'da sürdürdü. Yılmaz Onay, 12 Eylül'de sıkıyönetim mahkemeleri tarafından yargılandı, gözaltına alındı. Bu dönemden sonra bir süre serbest çalışmayı tercih eden Onay, yönetmen, yazar ve çevirmen olarak sanat hayatına devam etti. Birçok ödülü olan Yılmaz Onay, 'Yazılar Filmatik' ve 'Oyun Değil' kitaplarını kaleme aldı.

Haluk Ortaç, 42 yıllık arkadaşı Yılmaz Onay'ın Türkiye'de işçi sınıfına sanatı sevdiren, işçinin mücadelesine sanatın ruhunu taşıyan kişi olduğunu belirtip, çalışmalarına son nefesine kadar devam ettiğini söyledi. Ortaç, "Eğer bugün işçi sınıfında sanat ve sanatın izleri varsa onun sayesindedir. Türkiye'de 1978 yılında İşçi Kültür Derneği ile birlikte İşçi Sanat Tiyatrosu'nu kurmuştu. Onun Türk edebiyatında ve işçi sınıfında bıraktığı izler asla silinmez" dedi.


Ses Kapa
/
Yüklendi: 0%
Yükleniyor: 0%

Öne Çıkan Yayın

DANIŞMA MECLİSİ START ALDI

Datça Kültür Sanat Dayanışması (DKSD) her geçen gün biraz daha güçleniyor. Son büyük toplantıda üyelerden gelen öneriyi değerlendiren yür...